14 Ekim 2009 Çarşamba

Futbol bazen sadece futbol olmalı

An itibariyle 2010 dünya kupası elemeleri grup maçlarını tamamladık. Son maçımız da gazozuna bir Ermenistan maçıydı. Tamam maçın belki iki takım için de sportif açıdan bir anlamı yoktu ama milli takımın, tarihinde bu kadar "siyasi" bir maç oynandığını sanmıyorum. Ne kadar çirkin bir maç atmosferi yaratıldı. Ermenistan'la protokol imzalandı mı imzalandı, e bırak muhabbet siyasi münasebetle sınırlı kalsın, futbol'u niye alet ediyorsun.
Maç biletleri satılmamış, sadece davetiyeyle "aklı başında insanlara" dağıtılmış. Stada azerbaycan bayrağı sokulmamış, onu geçtim Fatih Terim posteri getirenlerin elinden alınmış posterler, oturmak için karton getirenlere bile izin verilmemiş; provokatörler üzerine birşeyler yazar da "çirkin görüntüler" oluşur korkusuyla. Bilmem kaç bin polis 48 saattir stadın çevresindeymiş, bomba arama ekipleri kapılar açılmadan önce tüm stadı kontrol etmiş. 250 siyasi protokol gelmiş maça. Bu ne lan... Şaka gibi...
Zaten dünya kupasına gidememişiz, canımız sıkkın. Teknik direktör istifa etmiş, Rüştü son maçım demiş. Maçı zaten alacağımız belli, maça giden 3-5 bin kişi de istifa etmiş hocayı, milli takımı bırakan futbolcuyu yuhalamaz herhalde. Diyarbakır maçı sonrası kopan kıyameti gördükten sonra bursa taraftarının Ermenistan alehinde benzer birşeyi tekrarlayacak kadar dangalak olduğunu da sanmıyorum. Bırakın da gazozuna bir maç olsun işte. Futbol'un, takımlarıyla ya da taraftarlarıyla, siyasete bulaşması, siyasileşmesi farklı bir olaydır, siyasetin futbolu kullanması ve onu araçsallaştırması başka bir olaydır. Şimdi şöyle bir senaryo yazalım. Biz Bosnayı orada yendik ve puan farkı 1'e düştü. Dünya kupasına gitme şansımız da son maça kaldı. Ermenistanla son maçı da Bursa'da oynuyoruz, o maçta kaybettiğimiz puanla da Bosna'ya geçilip eleniyoruz. İşte o zaman görürdük dostluk maçını. Ne sahada ermeni futbolcular kalırdı kovalamadığımız, ne şeref tribününde yumruklamadığımız Ermeni bürokratları. Fatih Terim'in ve Bursa taraftarının muhtemel reaksiyonlarını buraya almıyorum bile. (Bkz: Türkiye-İsviçre maçı) Neyse ya daha fazla uzatmıyorum.

1 yorum:

  1. Bu kadar ihtimam çözümsüzlüğü içten içe destekleyen Ermeni veya Türk gruplarını ikilemde bırakmak adına bence güzel.
    Siyasetin futbolu kullanmasına gelince, senin futbol dediğin çimlerin üzerinde 22 kişi+bir topla oynanan masum bir oyundan öte, hayal edemediğimiz büyüklükte paralarla anlaşmaların yapılmasını sağlayan, milyonlarca insana istihdam yaratan, reklamlarıyla ve oyuncularıyla şimdi sayamayacağım bir sürü sektörü ayakta tutan ve hatta turnuvalarıyla ülke ekonomilerine katkıda bulunan bir süper güç…
    Siyasetten önce para kullanmış kullanacağı kadar futbolu derim sayın toz bezi….:D

    YanıtlaSil