24 Şubat 2009 Salı

Milano Guiseppe Meazza Stadı'nda Gol Yok


Maçtan önceki gün Sir Alex Ferguson’un önemli bir sözü vardı; “Mourinho bizden gol yedikleri anda turu kaybettiklerini bilmeli. Maçı kazanıp kazanmamaları da önemli değil, Old Trafford’da geri kalanını biz hallederiz”. 90 dakikanın neticesinde ne Inter maçı kazanabildi ne de Ferguson Milano’ya gelirken amaçladığı bir gole kavuşabildi.




Manchester United maç boyunca, özellikle de ilk yarıda yaptığı sert presle ileride bekleyen İbrahimovic ve Adriano ikilisine defanstan ve ortasahadan top atılmasını tamamen engelledi. Hatta ilk yarı pres o dereceye vardı ki defansta yapılan yan paslarda ve ortasahaya doğru gönderilen toplarda Inter adına kayıplar haylice artmıştı. Çift forvet oynamak ve Muntari ile Zanetti’nin zaman zaman kanatlara fazla süzülmesi Cambiasso’yu çok kez yalnız bıraktı ve nitekim Manu ortasahayı hızlı geçmeyi çok kez başardı. Tabii bunda başrol hem pres hem de yüksek yüzdeli pas isabetiyle Inter’in başını epeyce ağrıtan orta alan üçlüsü Carrick-Fletcher-Park’ındı. Inter’in bir diğer hücum silahı, bence bu sezon dünyadaki en iyi sağ bek olan Maicon’u da Manu çok iyi kitledi. İlk yarıda sadece iki olumlu denebilecek pozisyona imza atan Brezilyalı birinde çigiye sarkıp sonuç getirmeyen bir orta yaparken diğerinde de ceza sahasına yaklaşırken faulle durduruldu. Serie A’daki gösterdiği performans düşünülünce Ferguson’un oyun planı ve ileride basarken takımın kanatlarda da açık vermemesi ayakta alkışlanmalı.


Inter’in hücuma giden yollarını keserken Manchester United Ferguson’un istediği golü getirecek pozisyonları da epeyce buldu. Cristiano Ronaldo’nun ilk dakikalardaki kafa vuruşu, Ryan Giggs’in Cesar’la karşı karşıya kaldığı pozisyonu değerlendiremeyişi ya da bir başka deyişle Cesar’ın kurtarışı, ceza sahasının hemen önünde kullanılan serbest vuruşlar. Sadece ilk yarıda böyle bir maç için önemli sayıda fırsat yakalamıştı Manu. İkinci yarıda da Cristiano Ronaldo’nun ortasını boş kaleye yollayamamaları veya Giggs’in ceza sahası içindeki vuruşunu Cordoba’nın engellemesi Ferguson’u epey üzmüş olsa gerek. Jose Mourinho maçın oynandığı şekille 0-0 sonuçlanmasından çok memnun olmalı, çünkü Inter Adriano’nun 6 pas civarında dokunamadığı top ve Cambiasso’nun karambol anında topa kafası yerine göğsüyle vurduğu pozsiyon dışında kayda değer bir şans yakalayamadılar.


Maç sonrası hakemle uğraşarak ikinci maç yatırımını şimdiden başlatan Jose Mourinho bu maçtaki eksikleri analiz etmeye şimdiden başlamalı. Savunmanın arkasına ve özellikle de kanatlara atılan toplarla yaratılan tehlikelere bir dahaki maç için kesinlikle çözüm bulması gerekiyor. Araya oynanan ve ikili oyunlarda Berbatov biraz daha becerekli olsaydı çeyrek finalist şimdiden belli olmuştu. Bu sebeple savunma hattını biraz geri çekip alan daraltmaya ya da forvetten bir adam eksiltip Cambiasso’nun yanına fazladan bir oyuncu koyarak hem prese karşı pas döngüsünde hem de ortadan açılan gedikleri kapatmak adına fazladan bir çift ayak bulundurmak faydalı olabilir. Ayrıca savunmanın bu maçta sergilediği tedirginlik de işin bir başka olumsuz yönü İngiltere’deki maça kadar Samuel dönebilirse bu konuda çözüm olabilir. Orta alan içinse akla Patrick Vieira’nın ismi geliyor hemen, gerçi kendisi bugünkü maç kadrosuna alınmaması sebebiyle Mourinho’ya oldukça öfkeli bu aralar.



Bugünkü maçın ışığında her ne kadar Manu çok parlak görünse de 0-0’lık skor Inter’in avantajına ve Mourinho Old Trafford’daki maç için cebinde kesinlikle sihirli bir oyun bulunduruyordur. Sir Alex Ferguson ve Özel İnsan’ın önümüzdeki iki hafta boyunca yaşayacakları olası laf kavgalarının heyecanı beni şimdiden sarmış durumda !


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder