18 Haziran 2010 Cuma

Yankiler


Halihazirdaki turnuvanin kanimca en iyi maci geride kaldi. Turnuvanin en iyi macindaki bir tarafin, yine kanimca turnuvanin en kotu macina sebebiyet vermis Slovenya olmasi sasirtmasin; bu mac hatalari ve sevaplariyla tamamen ABD'nin oyunu cercevesinde bu hale geldi. Mac boyu ABD'nin Turkiye'ye - genclik, alisveris vb disinda - futbol olarak da ne kadar cok benzedigini dusunup durdum. Bir anda erenlere karisip adamini karsilamayi unutan orta sahasinda, ofsayt taktigini bozan o son defans oyuncusunda, tam teslim bayragini cekecegi anda olmadik bir golle umitlendiren yildiz oyuncusunda hep Turk futbolunu hatirladim. Pehlivan cussesi ve ayari bozuk ayagiyla Oguchi Onweyu'yu gordugumde Servet Cetin'i, Landon Donovan'da Arda Turan'i, Michael Bradley'de Mehmet Aurelio'yu animsadim. Hakemin skandal karariyla iptal ettigi gole, Nihat'in Ceklere son dakikada attigi gol gibi sevindim.

Futbol; esasinda biraz da zoraki olan ideolojik, kulturel, dini vb ayrimlari ve bu ayrimlar hasebiyle olusan mesnetsiz duygusal mesafeleri kapatan harika bir olgu. Somurgeci Hollandalilari, emperyalist Amerikalilari, baskici Kuzey Korelileri, kor milliyetci Turkleri is futbol sahasina geldiginde yine de destekleyebiliyorsak ve dibine kadar politik bir oyun olan futbolda tarihsel/ideolojik deger yargilarini 90 dakikaligina bile olsa rafa kaldirabiliyorsak; sahada gordugumuz karakterin ve mucadelenin verdigi zevktendir.

Bu guzel takimin ortaya cikmasindaki emekleri icin Bob Bradley'e sanirim bir tesekkur borcumuz var. Umarim futbol tanrilari bu karakterli ve inatci takimin sonraki maclarda da yaninda olur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder