26 Eylül 2009 Cumartesi

Tarihin arkası kaşınıyormuş, kaşı bakalım...

4-5 post aşağıda Osman Ertuğrul'un ölümü ile ilgili girdiğim postta Murat Bardakçı'nın şu sıra yapacağı ajitasyonla ilgilenmediğimi yazmıştım. İtiraf ediyorum, ilgilendim, hatta şu an karşımda, tv'de kaşıyor Allah kaşıyor tarihin sırtını. II. Abdülhamit'in bilmem kaçıncı kuşak torunu Orhan Osmanoğlu ve onun oğlu Yavuz Selim Osmanoğlu'nu karşısına almış "bu memleket sizin aslında, çok ayıp ettik biz size" kıvamında söylemlerle epey puan topladı. En komik kısım ise, adamlara tarih soruları sorup, cevapları kendisinin vermesi. Birisi dürtüp de, karşısındakilerin tarihçi olmadığını, onların karşısında kendisini ispatlamaya çalışmasının anlamsızlığını söylese keşke diyeceğim ama öyle bir olasılık yok malesef. Madem bu insanları televizyona çıkmaya ikna etmişsin, sorsana hanedan soyundan gelenlerin günlük hallerini. Ortaokulda, lisede tarih derslerinde Osmanlılardan bahsedilirken neler hissettiklerini sor mesela. Osmanlı tarihini öğrenmek için kimlerin kitaplarını okuduklarını sor. Bir sürü enteresan, belki magazinel soru sorabilecekken, "şimdi sen bilmezsin, senin deden III. Selim musikişinastı, dur ben sana ondan bişeyler çalayım" deme, onu haftaya yaparsın. Öff sıkıldım yazmaktan, böyle işte.

P.S. Çocuğa büyük dedesinin adını vermişler, Yavuz Selim. Yuh, dedeye bak :D

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder