15 Mart 2009 Pazar

Bülent Korkmaz ve Yalanları


Bloğun ruhuna aykırı olabilir bu kadar güncel bir maç üzerinden kritik yapmak; ama müsaade edin, Büyük Kaptan'a hazırladığım laflar içimde kalmasın.
Bundan neredeyse tam yedi sene önce oynanmış bir başka Trabzonspor-Galatasaray maçını izliyormuşum hissine kapıldım maç boyu. Arif Erdem ve Hasan Şaş'ın golleriyle 2-0 almıştı maçı Galatasaray ve şampiyonluk yarışında çok kritik bir 3 puanı koparmıştı. Ah Lucescu ah; bu musibeti başa sen çıkardın zaten. Musibet dediğim de şu: Sonuç getiren futbol vs yakışıklı futbol ikiliğinde, yakışıklı futbolun istenmeyen sonuçlar getirmesi tehlikesi karşısında, sonuç getiren ["modern"] futbolun kısırlığına dönmek. Bu ikilik öyle pis ki, insan, sırf takımı kazanıyor/kazanacak diye, bu kısır/tatsız/çirkin futbola cevaz vermek zorunda hissediyor kendisini.
Bülent de maşaallah, Lucescu'nun baş müridi çıktı. 7 sene önceki maçın kadrosunu aynen verecekti utanmasa. Ümit Karan'lar, Hasan Şaş'lar; kendisi de savunmaya dahil olsa tamam oluyordu. Gözlerim forvette Radu Niculescu, sol bekte Victoria'yı aradı durdu. Allahtan Trabzonspor'da 7 sene öncesinin Osman Özköylü'sü, Hami Mandıralı'sı, Marco Aurelio'su, Metin Aktaş'ı yoktu da yaşadığım zaman-mekan paradoksunu aşabildim.
4 haftadır budadığı takımı da geçtim; Bülent Korkmaz arsızca yalan da söylüyor artık. Maç sonrasında çıkıp da "Lincoln'ü Hamburg maçına sakladığım için oynatmadım" dersen, "hadi lan oradan"ı hem taraftarından hem futbolcundan yersin. Bülent Korkmaz, daha Hamburg maçının 60.dksında, "bana gider yapmak neymiş sen görürsün. Seni Trabzon'a eziyet olsun diye götürüp 90 dk kulübede oturtmazsam anam avradım olsun" şeklinde düşünmediyse Bülent Korkmaz da büyük hoca!
Lakin Türk futbolu ne zaman kompleksli/takıntılı/egosunu tahsis etme problemlerinin ceremesini futbolseverlere çektiren teknik direktör eziyetinden kurtulacak; ümidim kalmadı artık. Aslında hayır, ümidim var hala. Günün birinde Ersun Yanal sonunda yapacağını yapacak, Tugay Kerimoğlu İngiltere'den güneş gibi doğacak, Ümit Özat aniden çarpacak; olacak bunlar, inşaallah, inşaallah.
Ama o iş Bülent'ten olmayacak, orası belli oldu.

1 yorum:

  1. Lucescu'yla ilgili en beğendiğim tespiti malesef Hıncal Uluç yapmıştı zamanında. Lucescunun GS'nin başında olduğu dönemdeki bir maçta GS 1-0 geriye düşmüş, lucescu aynı taktik dizilişle 90 dakikayı tamamlayarak maçı yine 1-0 kaybetmişti. Hıncal da Lucescu'nun futbol anlayışını futbol tarihine geçen şu cümleyle özetlemişti "1-0 olsun kimin olursa olsun!"

    YanıtlaSil