27 Mart 2009 Cuma

"Türk futbolu Kuveyt, Honduras, Cezayir, Kamerun ve Yeni Zelanda'nın yanında bile çağdışı"

Yarın 2010 dünya kupasına katılabilmek için gruptaki en önemli olmasa da (belçika maçının daha önemli olduğu düşünülürse) en şık maçımıza çıkıyoruz. "90 bin kişilik Bernabeu stadında, son Avrupa şampiyonun karşısında aynı turnuvanın yarı finalisti" spot olarak güzel. İspanya'nın ev sahipliği yaptığı 1982 dünya kupasının finalinin oynandığı (İtalyanların Almanları yenerek kupayı kaldırdığı) statta 29 maçtır yenilmeyen İspanyolları nasıl durdururuz bilmiyorum. Velev ki ilk 15 dakikada 2-0 falan olursa hafazallah hezimete yelken açarız. "Amansız boyun eğmez, amansız teslim olmaz" derken, "aman dileyene kılıç kalkmaz"a varır işin ucu. Yine de yazın oynadığımız maçlarıb hatırası da tazeyken herkesin içinde bir umut var "acaba?"




İspanya'da, yaklaşık çeyrek asır önce düzenlenen 1982 dünya kupası döneminde milli takım ne alemdeydi? Ben henüz o dönemde portakalda vitamin olduğum için bunun yorumunu o dönemin spor yorumcularına bırakayım. İslam Çupi, Ziya Şengül, Can Bartu, Ercan Aktuna, Orhan Türel İspanya'da olmayan Türk Milli Takımını tartışıyor:
.......

Türk Milil Takımı İspanya'daki finallerde olsaydı ne yapardı? Türk Milli Takımı finallerde olsaydı her zaman kaybettiği Avrupalı kodamanlar İtalya, B. Almanya, İngiltere, Belçika, İspanya ve diğerleri ile aynı kefeye koymayacaktık. Milli takımımızı onlarla tartışmak gerçek dünyada hayalcilik olur.

Biz bu milliyet sohbetinde Milli takımı İspanya'ya gelen küçükler ile, yani Kuveyt, Honduras, El Salvador, Kamerun ve diğerlerinin yanına oturtarak birtakım yorumlar yapmaya çalışacağız. Genel sorumuz şu: Türk Milli Takımı İspanya'daki küçükler seviyesinde nedir? Grup maçlarına Avrupa yerine Asya veya Afrika'dan katılıp İspanya finallerine gelseydik. Türk Takımı ne olurdu?

...

İslam Çupi : Yani Milli Takım'ın böyle bir final için ne klası ne de ulusal tecrübesi var. Peki Asyalı kalıp o gruptan finale gelseydil durum değişecek miydi?

Ziya Şengül: Asya grubundan finallere gelseydik ne olacağını bilemem. Bir örnek vermek isterim. 10 yıl önce Türk takımı Cezayir gibi ekipleri çok rahat yeniyordu. Hem de açık farkla. İspanya'da izlediğim küçükler oldukça büyük aşama yapmışlar. Biz ilerleyeceğimize, bırakın aynı yerde olmayı, çok gerilere gitmişiz.

İslam Çupi: Asya grubundan finallere gelseydik durum değişmezdi. Biz de küçükler gibi oynayacak, yenilecek ve grup sonuncusu olup tribüne çıkacaktık.

Can Bartu: Benim bildiğim dünyanın her ülkesinden Türkiye'ye antrenör getirttik. Bizlere ne verdiler. Sadece kocaman bir hiç. Şimdi ise tartışıyoruz, finallere Avrupa'dan mı girseydik, yoksa Asya grubundan mı? Ne farkeder."

Ercan Aktuna: Asya ve Afrika'nın aşaması lafla değil, planlı bir çalışma ile olmuştur. Türkiye'deki futbol mekanizmasını alaturkalıktan kurtarıp yola çıkmak gerek. Bunu yapamazsak Türkiye finallerde yine yok diye daha uzun yıllar birbirimize sorar dururuz.

Orhan Türel: Türkiye henüz bilimsel futbol çağına girmiş değil. Bu anlayışı değiştirmediğimiz sürece Türkiye hep Dünya Kupası finallerinin dışında kalacaktır........(54 yılının milli takımını övdükten ve o takımın burada olsa iş yapabileceğini anlattıktan sonra)... 82'de kuracağımız milli takım burada averaj ekibi olur.

28 Haziran 1982

........................

Tartışma haliyle uzuyor ama çıkan sonuç başlıkta. Benim gibi merak eden olur diye Türkiye 82 Dünya Kupası elemelerinde :

24 Eylül 1980: Türkiye:1 - İzlanda:3
15 Ekim 1980: Galler: 4 - Türkiye:0
3 Aralık 1980 : Çekoslavakya:2 - Türkiye:0
25 Mart 1981: Türkiye:0 - Galler: 1
15 Nisan 1981: Türkiye:0 - Çekoslavakya: 3
9 Eylül 1981: İzlanda :2 - Türkiye:0
23 Eylül 1981: SSCB:4 - Türkiye:0
7 Ekim 1981: Türkiye:0 - SSCB:2


Milli takım 5 takımın bulunduğu grupta 8 maçta 0 Puan, 1 gol, -20 averajla grup maçlarını tamamlıyor. Maç kadrolarının tamamında Şenol Güneş ve Fatih Terim'in olması da enteresan bir not.

Son 10 yılda 5 büyük turnuvanın 3'üne katılıp, 2 yarı final, 1 çeyrek final yaşayıp katılamadıklarımıza da Letonya ve İsviçre'ye baraj maçlarıyla saçma sapan bir şekilde elendiğimiz düşünülürse. Şanslı bir jenerasyonuz.

Hepsi bir tarafa şu İspanyollara Madrid'te bir koysak çok şık olur :)

İlgilisine not: Bahsi geçen gazete yazısı ve çok daha edebi olanları için "Olaylar, sağbekin lahana dolmasını yemesiyle başladı" İslam Çupi, Seçme yazılar 2 , İletişim 2004

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder