21 Mart 2009 Cumartesi

Nerede o eski teknik direktörler?



Çoğu çeyrek finalde. Galatasaray'ın teneke çalarak kovaladığı Gerets'in Marsilyası, geçtiğimiz haftasonu deplasmanda PSG'ni 3-1 mağlup ederek Fransa liginde Lyon'un 1 puan gerisinde ikinciliğe kurulurken, haftaiçi de UEFA'da yoluna devam etti. Sahasında 2-1 yendiği Ajax Amsterdam Arena'da karşılaştı. Uzatmaya giden maçta 2-2'yi yakalayıp zor da olsa çeyrek finalist oldu. Çeyrek finaldeki rakibinin hocası da bizim için tanıdık? Lucescu'nun Shaktar Donetsk'iyle kapışacaklar yarı final için. Lucescu da haftaiçi Zico'nun CSKA 'sını eleyerek geldi çeyrek finale. Bizim koyduğumuz lakaplarla konuşursak; çeribaşı, stajyeri geçti yani.







Şampiyonlar liginde de çeyrek finalistler ve eşleşmeler belli oldu. Geçen sene şampiyonlar liginde mağlubiyet yüzü görmeden şampiyon olan Manchester için bu sene de final yolu açık gibi.(bkz. kaymaklı ekmek kadayıfı) Öbür taraftan ezberlediğimiz üzere bir Chelsea-Liverpool eşleşmesi var çeyrek finallerde . Gönüller Liverpool'dan yana ama Barcelona'nın üst tura çıkacağı bir Chelsea- Barcelona eşleşmesini tercih ederdim.


Chelsea demişken geçen hafta Manchester'ın Liverpool bozgunundan sonra Chelsea ile Manchester arasındaki puan farkı azaldı. Hiddink hemen ayaklandı, ligde herşey olabilir diye. Chelsea'nin başına geçtiğinden beri ağır ağır 1-0, 2-0 larla takipte Hiddink. Mustafa Denizli sanki mübarek. Çeyrek finallerdeki eski teknik adamları anarken Hiddink için de bir extra paragraf açalım hadi.

87 yılının martında PSV'de yardımcı antrenörken birden kendini teknik direktör olarak bulan Hiddink, o sene 41 yaşındadır ve teknik adam olarak o tarihe kadar hiçbir başarısı yoktur. 87 yılını şampiyon tamamlayan PSV ile birlikte Hiddink de ilk kupasını kaldırır. Ertesi sene ise işin cılkını çıkarır. Hem lig, hem kupa, hem şampiyon kulüpler kupasını kazanan PSV Avrupada bunu becerebilen (The Treple) 3. takım olmuştur. -Avrupa şampiyon kulüpler kupasında ilk turda elediği takım da Galatasaray'dır o sene- (Daha önce Celtic 1967, Ajax 1972'de "the treple" yapmış, 1999'da Manchester 4. takım olarak bunlara eklenmiştir. Aslında Celtic 1967'yi 4 kupayla kapatmıştır ve bu başarıyı tekrarlayan başka bir takım henüz yok)

Hiddink böylece müzelerinde şampiyon kulüpler kupası bulunan Feyenord ve Ajax'ın yanına yazdırmıştır PSV'nin adını. 89 yılını da şampiyon kapatan Hiddink 90 yılında Başkan Metin Aşık tarafından Fenerbahçe'nin başına getirilir. Ligin ilk haftasında Fenerbahçe evinde meşhur 6-1'lik Aydınspor mağlubiyetiyle lige başlar. Takribi bir ay sonra yine evinde Trabzon'a 5-3 kaybeder. 22. haftaya kadar bu böyle gider. Takım, Trabzon ile Trabzon'da yapılan maçı da 3-0 kaybedince Hiddink kovulur. Bıraktığında fenerbahçe 22 maçta 34 puan toplayabilmiştir ve averajı +4'dür. O sezon derbilerden 4 maçta sadece 1 puan alabilir Fenerbahçe, (mağlubiyetlerin 2'si Hiddink kovulduktan sonra alındı-hakkını yemeyelim adamın) sezonu da Sarıyer'in arkasında 5. sırada tamamlar. Fenerbahçe o sezon 30 maçta 44 puan almış, 0 (yazıyla sıfır) averajla bitirmiştir ligi.

Sonrasını biliyoruz zaten hikayenin. Hiddink, Hollanda milli takımıyla 98 , Güney Kore ile 2002 dünya kupalarında, Rusya ile 2008 Avrupa şampiyonasında yarı final gördü. Avustralya'yı 2006'da gruptan çıkardı. Şimdi Chelsea'nin başında. Ne kaldı Hiddink'ten Türk futboluna? Tandem - sarkık libero geyikleri henüz ağızlara sakız olmazdan çok evvel yılların liberosu Fenerbahçe'li Müjdat'a 4'lü savunmanın ne menem bir şey olduğunu anlatmaya çalışırken hezimetten hezimete koşan ve "Hollanda'nın köylüsü" iltifatlarıyla uğurlanan bir teknik adam hikayesi.

1 yorum:

  1. bu "köylü" benzetmesine de hastayım. hele benzetmeyi yapanın, fikirtepe ortakçılar kahvesinin müdaviminden farksız yurdumun cahil cühela futbol uleması olduğunu düşünüce ateşim daha da çıkıyor.
    ne löwler, skibbeler, hiddinkler, tiganalar yediler de başımıza bülent, oğuz, rıza belalarını sardılar; vallahi helal olsun.

    YanıtlaSil